EMLAK GÜNDEMİ

Turizm Konutlarına Yoğun İlgi: 43 Bini Aşkın Konut Kayıt Altında

Günübirlik kiralama pazarını disiplin altına almayı hedefleyen "Turizm Amaçlı Konut Kiralama Düzenlemesi", ilk bir yılını geride bırakırken sektörde beklenen hareketliliği yarattı.

Farklı amaçlarla kısa süreli kiralamaların önüne geçmek ve kayıt dışılığı önlemek amacıyla hayata geçirilen bu yasal çerçeve, 43 bin 698 konutun resmen 'izin belgesi' almasını sağladı. Ancak yoğun başvuru trafiği, sürecin zorluklarına da işaret ediyor.

Geçtiğimiz yıl Ocak ayında yürürlüğe giren ve konutların tek seferde 100 gün veya daha kısa süreyle turizm amaçlı kiralanmasını yasal bir zemine oturtan düzenleme, sektördeki kontrolsüz büyümeye önemli bir fren koydu. Artık bu alanda faaliyet göstermek isteyen tüm gerçek ve tüzel kişilerin, kiralamaya başlamadan önce Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan "izin belgesi" alması zorunlu hale geldi.

Başvuru Rekoru: 131 Bini Aşan Talep

Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte evlerini yasal olarak kiralamak isteyenlerin yoğun ilgisiyle karşılaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yapılan toplam başvuru sayısı hızla 131 bini aştı. Bu rakam, sektördeki kayıt dışı potansiyelin ne denli büyük olduğunu gözler önüne seriyor.

Ancak hızlı başlayan bu süreç, beklenen belge onay hızına ulaşamadı. Şu ana kadar bakanlık kriterlerini başarıyla sağlayarak turizm amaçlı kiralama izni alabilen konut sayısı 43 bin 698 olarak kayıtlara geçti. Geri kalan başvuruların büyük bir bölümü ise, yönetmelikte belirtilen zorlu şartları yerine getirme aşamasını tamamlamayı bekliyor.

Uzman Görüşü: Gayrimenkul gündemini yakından takip eden uzmanlar, "Bu düzenleme hem haksız rekabeti önlüyor hem de konutları kayıt altına alarak kamu düzenini koruyor. Başvuru sayısının yüksekliği, piyasada ne kadar büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Ancak belge alımındaki seçicilik, sunulan hizmet kalitesini ve güvenilirliğini artırma amacını taşıyor," değerlendirmesini yapıyor.

Kayıtlı Konut, Güvenli Turizm

Yeni yasa, özellikle pandemi sonrasında hızla yaygınlaşan ve zaman zaman güvenlik ile vergi kayıplarına yol açan günübirlik kiralama modeline şeffaflık getiriyor. İzin belgesi alabilen her konutun, belirli standartlarda hizmet verme, vergilendirilme ve kimlik bildirim yükümlülüğüne tabi olması, turizm sektöründe daha disiplinli ve güvenilir bir ekosistem oluşturulmasına katkı sağlıyor.

Sektör temsilcileri, izin belgesi sürecinin hızlanması ve bakanlık kriterlerinin netleşmesiyle birlikte, 131 bini aşkın başvuru potansiyelinin büyük bir kısmının yakın zamanda kayıt altına alınmasını bekliyor. Bu da, hem devletin vergi gelirleri hem de konaklama sektöründeki hizmet kalitesi açısından olumlu bir gelişme olarak görülüyor.