EMLAK GÜNDEMİ

Vasi Olmak Mirasçı Olmak Anlamına Gelmiyor

Türk Medeni Kanunu’na göre akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen, sürekli yardıma ihtiyaç duyan ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin mahkeme kararıyla kısıtlanır. Ayrıca alkol veya uyuşturucu bağımlıları için de benzer hükümler geçerlidir. Bu durumda mahkeme tarafından ilgili kişiye vasi atanır.

Ancak burada kritik bir nokta bulunuyor: Vasi olmak, mirasçı olmak anlamına gelmez.

Mahkeme, kısıtlı kişiye vasi tayin ederken en yakın akrabalardan birini seçebileceği gibi uygun gördüğü başka bir kişiyi de atayabilir. Yani, vasinin mirasçılık sıfatı görevden değil, ancak kanundan kaynaklanır.

  • Yakın akraba olmayan vasi: Vesayet görevi sona erdiğinde mirasçı olamaz.
  • Yakın akraba olan vasi: Zaten kanunen miras hakkına sahiptir; bu hak vasi olmasından değil, akrabalık bağından doğar.

Dolayısıyla “Vasi mirasçı oldu” şeklindeki bir ifade doğru değildir. Vasi, yalnızca yasal mirasçılar arasında yer alıyorsa miras hakkına sahip olur; sırf vasi atanmış olması bu hakkı doğurmaz.

Uzmanlar, miras ve vesayet kavramlarının sıklıkla karıştırıldığını belirterek, miras hakkının sadece kanundan doğan bir hak olduğunu hatırlatıyor.