EMLAK GÜNDEMİ

Yatırım Tavsiyesi mi, Deprem Uyarısı mı?

Türkiye’nin deprem kuşağında yer alması, sarsıntıları günlük hayatın endişe verici bir parçası hâline getiriyor. Ancak son dönemde bazı deprem uzmanlarının, spesifik ilçe ve mahalle isimleri vererek "Buradan ev almayın, taşının" şeklindeki "nokta atışı" yorumları, hem vatandaşları hem de gayrimenkul sektörünü ayağa kaldırdı.

Sektör temsilcileri, bu tür açıklamaların bilimsel bir uyarıdan çok "yatırım tavsiyesi" niteliği taşıdığını belirterek, "Asıl kriter lokasyon değil, binanın mühendisliği ve zemin etüdüdür" diyor.

Son günlerde art arda yaşanan sarsıntılar, gözlerin bir kez daha deprem uzmanlarına çevrilmesine neden oldu. Toplumun deprem gerçeğiyle ilgili bilinçlenmesi hayati önem taşırken, bazı uzmanların yaptığı açıklamalar bu bilinçlendirme çabasının önüne geçerek paniği tetikliyor.

Özellikle Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın sosyal medya üzerinden belirli ilçeleri işaret ederek yaptığı "Bu ilçelerden ev almayın, kiralamayın, varsa da taşının" şeklindeki sert uyarıları, büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Yatırım Tavsiyesi mi, Deprem Uyarısı mı?

Prof. Dr. Ercan'ın bu açıklamaları, başta listede adı geçen bölgelerde yaşayan milyonlarca vatandaşı tedirgin etti. Aynı zamanda, yeni konut almayı planlayan veya yatırım yapmayı düşünen bireylerin karar süreçlerini de doğrudan etkiledi.

Kamuoyunda ve sosyal medyada hızla yayılan bu yorumlar, "Uzmanların görevi bilimsel veri sunmak mı, yoksa yatırım kararlarını yönlendirmek mi?" sorusunu gündeme getirdi.

Gayrimenkul sektörü temsilcileri ve birçok deprem bilimci, ilçe bazlı bu tür genellemelerin tehlikeli ve bilimsel dayanaktan yoksun olduğu konusunda hemfikir. Uzmanlar, bu yaklaşımın insanlarda gereksiz bir korku yarattığını ve deprem güvenliğinin sadece bir bölge adıyla değerlendirilemeyeceğini vurguluyor.

Asıl Kriter İlçe Değil, Binanın Kendisi

Sektör temsilcileri, asıl odaklanılması gereken noktanın genel coğrafi uyarılar değil, her bir binanın kendi teknik özellikleri olduğunu belirtiyor. Vatandaşların, "Hangi ilçede oturuyorum?" sorusundan önce, oturdukları veya almayı düşündükleri binayla ilgili şu kritik soruları sorması gerekiyor:

Binamın zemin etüdü mevcut mu ve sonuçları nedir?

Bina, inşa edildiği dönemin deprem yönetmeliklerine uygun mu?

Yapı, proje aşamasından itibaren düzgün bir mühendislik hizmeti almış mı?

Tüm yapı denetim süreçleri eksiksiz tamamlanmış mı?

Lokasyon Değil, Yapı Güvenliği Öncelikli

Konuyla ilgili görüş bildiren sektör profesyonelleri, gayrimenkulde önceliklerin değiştiğini vurguluyor: "Artık sektördeki en önemli kriter lokasyon değil, yapı güvenliğidir. Aynı mahallede çürük bir bina da olabilir, en modern ve güvenli proje de bulunabilir."

Uzmanlar, zemin etüdü titizlikle yapılmış, yönetmeliklere harfiyen uyularak inşa edilmiş yeni ve modern yapıların, İstanbul'un veya başka bir deprem bölgesinin neresinde olursa olsun, eski yapı stokundan çok daha güvenli olduğunun altını çiziyor.

Bu tür paniğe yol açan açıklamaların, yıllarca emek verilen kentsel dönüşüm projelerinin de önünü kestiği ve piyasada istikrarsızlığa neden olduğu belirtiliyor. Toplumun ihtiyacının korku pompalamak değil, bilimsel verilere dayalı, yapıcı ve "bina odaklı" bir bilinçlendirme olduğu ifade ediliyor.