Akşam'dan Arzu Kurum'un haberine göre, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni vuran ve 10 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli deprem tüm Türkiye'de büyük bir yankı uyandırdı ve özellikle uzun zamandır beklenen İstanbul depremini de yeniden gündemde taşıdı.
Uzmanların 1999 depreminin ardından 30 yıl içinde gerçekleşeceğini beklediği afetin şiddetinin ise yüksek olacağı tahmin ediliyor. İstanbul depreminin gerçekleşmesi durumunda binaların yüzde 17'sinin hasar göreceği öngörülüyor.
Olası deprem ihtimaline karşı araştırma yapmaya başlayan vatandaşlar, gayrimenkul sektöründe yeni bir hareketlilik başlattı. Özellikle çok yüksek katlı binalarda oturanlar ve evinin güvenli olmadığını düşünenler, daha güvenli olacağına inandıkları az katlı binalara yöneliyor.
Kiralık konut bulunmadığını söyleyen sektör temsilcileri, artık işyeri ve merkezi lokasyona bakılmadığına ve güvenliğin ön plana çıktığına dikkat çekiyor.
GÜVENLİ BÖLGE ARAYIŞI
Evinin güvenli olmadığını düşünen ve çok yüksek katlı binalarda yaşayan vatandaşların daha güvenli olan farklı bölgelerde, farklı özellikteki konut arayışına geçtiğini söyleyen Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan, "İnsanlar Anadolu ve Avrupa yakasında fay hattı üzerinde olmayan özellikle Karadeniz sahiline yakın kesimlere yöneldi. Örnek vermek gerekirse Anadolu yakasında Çekmeköy, en dayanıklı yerlerden birisi.
Buralara doğru bir arayış içine girdiler. Ya da yeni olan depreme dayanıklı binalar daha çok tercih edilmeye başlandı. Artan taleple birlikte fiyatlarda da bir artış gözlemliyoruz. Ancak bununla ilgili bir oran vermek yanlış olur" diye konuştu.
Akdoğan, Tüketicinin artık iş ve lokasyondan ziyade konutun sağlam ve güvenli olmasına baktığını belirtti. Hakan Akdoğan, vatandaşların bir kısmının üst katların daha güvenli olduğunu düşünürken bir kısmı ise dışarı kaçmak için birinci ve ikinci katların daha güvenli olduğuna inandığını ve bu konuda bir kafa karışıklığı yaşandığını söyledi.
Uzmanların deprem esnasında aşağı doğru değil, daha üst katlara doğru çıkılmasını önerdiğini belirten Akdoğan, "Doğru zeminde doğru proje yapılmış mı? Bunlar araştırılmalı" diye konuştu.
TÜKETİCİNİN KRİTERLERİ DEĞİŞTİ
Tüketicinin konut arama kriterlerinin bir anda değiştiğini söyleyen Emlak Uzmanı Şenay Araç Demir, "Eskiden hiç kimse bir konut 'depreme karşı dayanıklı mı değil mi' diye sormazken bu durum yaşananınca insanlar güvenlik konusunu öncelikli hale getirmeye başladı. Örneğin Maslak bölgesinde yüksek katlarda oturan ve kontratı devam eden bir müşterimiz, ev sahiplerine 15 gün içerisinde evi boşaltma ihtarı çekti. Göktürk tarafına taşınacak.
Burada daha çok müstakil yerler var. Bunun gibi birçok talep alıyoruz" dedi. 1999 depremini Florya-Yeşilköy hattında şiddetli bir şekilde yaşayan vatandaşların da bir sirkülasyon içerisinde olduğunu dile getiren Demir, "Daha sağlam yerlere geçmeye çalışıyorlar. Herkes kiralık ev arıyor ama ev yok. Maddi durumu iyi olan depremzede vatandaşlar da İstanbul'da ev arıyor ama ev yok" diye konuştu.
