Olay sadece okuyucumun kardeşinin başına gelmiş değil zaman zaman yaşanan bir olaydır. Bunu söylemekle olayın makul ve mantıklı olduğunu kabul ediyor değilim ancak bir gerçeğe işaret ettim.

Okuyucumun anlattığı olayla ilgili gerçekten borçlu olmayan birine icradan ödeme emri geldiği hallerde iki ihtimalden söz edeceğim.

Birinci ihtimal, icradan gelen ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre geçmedi ise bu halde ödeme emrinin geldiği icra dairesine hitaben borca itiraz dilekçesi verilecektir.

Böyle bir durumda takip durur. Alacaklı olduğunu iddia eden taraf gerçekten alacak konusunda ısrarcı ise gidip itirazın iptali talepli bir dava açacak ve alacaklı olduğunu ispat edecektir.

İkinci ihtimal, ödeme emrinin tebliğinden itibaren itiraz süresi olan yedi gün geçti ise takip kesinleşti.

Yani okuyucumun kardeşi gerçekte borçlu olmadığı halde kesinleşen takip ile bu borcu ödeme durumuna geldi.

İşte böyle bir durumda da okuyucumun kardeşinin takip dosyasına yapacağı itiraz yarar sağlamaz, takip durmaz.

Bu defa kendisi borcu bulunmadığına dair dava açmak mecburiyetinde.

Bu davada da teminat yatırmak kaydı ile takibin durdurulması talebinde bulunacaktır ki bu hususun bir meslektaşımla sürdürülmesini öneririm.

Editör: TE Bilisim