25 Yıllık Yuva Haber Verilmeden Satıldı
Olay, Ünye’de meydana geldi. Bir koca, ailesiyle birlikte 25 yıldır ikamet ettiği ve "aile konutu" niteliği taşıyan dairesini, eşinin haberi ve rızası olmadan bir üçüncü kişiye sattı. Durumu öğrenen eş, satış işleminin geçersiz olduğunu belirterek yargıya başvurdu.
Davalı taraf (satın alan kişi), tapu kaydında herhangi bir "aile konutu şerhi" bulunmadığını ve kendisinin iyi niyetli bir alıcı olduğunu savunsa da mahkeme bu savunmayı yeterli bulmadı.
Mahkeme Kararı: Açık Rıza Şart
Ünye Aile Mahkemesi ve sonrasında dosyayı inceleyen Yargıtay, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine atıfta bulunarak şu kritik tespitleri yaptı:
Fiili Durum Esastır: Bir taşınmazın aile konutu sayılması için tapuda şerh olması zorunlu değildir; ailenin orada yaşamını sürdürüyor olması yeterlidir.
Eş Rızası Vazgeçilmezdir: Hak sahibi olan eş, diğer eşin "açık rızasını" almadan aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz veya konutu devredemez.
Tapu İptali ve Şerh: Mahkeme, yapılan satış işleminin geçersiz olduğuna, tapu kaydının iptal edilerek eski haline döndürülmesine ve taşınmaz üzerine "Aile Konutu Şerhi" konulmasına hükmetti.
Gayrimenkul Alıcıları İçin Büyük Risk
Bu karar, gayrimenkul satın alacak kişiler için de büyük bir ders niteliğinde. Tapu kaydında şerh olmasa bile, satın alınan evin "aile konutu" olup olmadığını araştırmak, ileride tapu iptali gibi ciddi mağduriyetler yaşamamak adına hayati önem taşıyor.
Gayrimenkul alım-satım işlemlerinde sadece tapu kayıtlarına güvenmek bazen yeterli olmayabilir. Özellikle mesken nitelikli taşınmazlarda, satıcının evli olup olmadığı ve konutun ailece kullanılıp kullanılmadığı titizlikle incelenmelidir.