EMLAK GÜNDEMİ

Kira Krizinde Borçlar Kanunu Güncellensin Çağrısı

Türkiye konut piyasasında son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanma, ev sahibi ve kiracı arasındaki uçurumu derinleştirmeye devam ediyor. Enflasyonun üzerinde seyreden piyasa değerleri ile yasal sınırlamalar arasında sıkışan kira ilişkileri, artık sadece adliye koridorlarını değil, toplumsal huzuru da tehdit ediyor. Uzmanlar uyarıyor: Mevcut Borçlar Kanunu, bugünün ekonomik gerçeklerine cevap veremiyor.

Ev Sahibi Mağdur mu Ediliyor?

Geçmişte kiracıyı korumak amacıyla hayata geçirilen düzenlemeler, değişen ekonomik parametrelerle birlikte mülkiyet hakkını tartışmaya açtı. Hukukçulara göre, tahliye süreçlerinin 2 yılı aşan sürelere yayılması ve kötü niyetli suistimaller, ev sahiplerini kendi mülkünde söz hakkı olmayan bir konuma itti. Öte yandan, kira artış oranlarındaki belirsizlikler hem ev sahibini gelirden mahrum bırakıyor hem de dürüst kiracıyı belirsizliğe sürüklüyor.

Evi Göstermeyen Kiracıya Tazminat Şoku

Krizin boyutunu gözler önüne seren çarpıcı örnekler gelmeye devam ediyor. Kadıköy’de dairesini satmak isteyen bir mülk sahibi, kiracının evi göstermeyi reddetmesi üzerine satış yapamadı. Açılan dava mülk sahibi aleyhine tazminatla sonuçlanırken; bir başka olayda ise benzer bir engel nedeniyle ev sahibi, mülkünü yüzde 30 zararla satmak zorunda kaldı.

443 Bin Uyuşmazlık

2025 yılı verileri, sistemin tıkanma noktasına geldiğini kanıtlıyor:

Toplam Kira Uyuşmazlığı: 443.679 başvuru.

Tahliye Talepli Başvurular: 125.000'i aşmış durumda.

Yeni Fenomen: Bazı kiracıların evi boşaltmak için mülk sahiplerinden "tahliye parası" adı altında astronomik rakamlar talep etmesi, sorunun ahlaki boyutunu da tartışmaya açıyor.

Borçlar Kanunu Nasıl Güncellenmeli?

Hukuk çevreleri ve gayrimenkul uzmanları, krizin aşılması için şu üç temel adımın atılması gerektiğini savunuyor:

Hızlı Tahliye Mekanizması: Tahliye davaları için ihtisas mahkemeleri kurulmalı ve süreçler hızlandırılmalı.

Ekonomik Endeksli Kira: Kira artışları, ne sadece kiracıyı ne de sadece ev sahibini koruyan; tamamen ekonomik verilere dayalı dinamik bir modele oturtulmalı.

Modernize Edilmiş Arabuluculuk: Mevcut arabuluculuk sistemi, zaman kazanma aracı olmaktan çıkarılıp sonuç odaklı hale getirilmeli.