Bu oran, son yıllarda konut sahipliğinde yaşanan düşüş eğilimini bir kez daha gözler önüne seriyor. Aynı araştırmada kiracıların oranı yüzde 28 olarak kaydedilirken, bu da Türkiye’de her dört kişiden birinin kirada oturduğunu ortaya koyuyor.
Zaman İçinde Değişim: Ev Sahipliği Oranı Düzenli Olarak Düşüyor
Geçmiş yıllarla kıyaslandığında konut sahipliği oranında dikkat çeken bir gerileme göze çarpıyor:
- 2014 yılında konut sahipliği oranı %61,1 idi.
- 2019'da bu oran %58,8'e geriledi.
- 2023 yılında ise %56,7 seviyesine düştü.
- 2024 itibarıyla konut sahipliği oranı %56,1’e kadar indi.
Bu veriler, son on yılda ev sahipliği oranının yaklaşık 5 puan azaldığını gösteriyor. Aynı süreçte kiracı oranı ise düzenli olarak arttı. 2014’te kiracı oranı %22,1 iken, 2024’te bu oran %28’e yükseldi.
2024 verilerine göre:
- Lojmanda oturanlar: %0,9
- Kira ödemeden, kendi konutu dışında yaşayanlar (örneğin aile yanında oturanlar): %15
Bu oranlar, kira ödemeden konut kullananların da hatırı sayılır bir grubu oluşturduğunu gösteriyor. Özellikle gençler arasında aileyle yaşama eğilimi ekonomik nedenlerle artış göstermeye devam ediyor.
Konut Sahipliğinde Düşüşün Nedenleri
Uzmanlar, konut sahipliğindeki bu düşüşün başlıca nedenleri arasında şunları sıralıyor:
- Artan konut fiyatları ve yüksek kredi faiz oranları
- Genç nüfusun mülkiyet yerine kiralık konutları tercih etmesi
- Kentleşmenin ve göçün etkisiyle talebin kiralık konutlara kayması
- Ekonomik belirsizliklerin uzun vadeli yatırımları zorlaştırması
Konut sahipliğinin azalması, sadece bireylerin yaşam biçimlerini değil, aynı zamanda kira piyasasını, şehir planlamasını ve sosyal politikaları da doğrudan etkiliyor. Bu veriler ışığında, hem kamu hem de özel sektörün, konut edinimini kolaylaştıracak politikaları hızla gündeme alması gerektiği belirtiliyor.