Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı son veriler, gayrimenkul sektöründe taşların yerinden oynadığını ve konutun bir yatırım aracı olma vasfını yitirdiğini gözler önüne serdi. Birinci el satışların toplam satışlar içindeki payının %33 seviyesine gerilemesi, inşaat sektöründe nakit akışının kilitlendiğini ve yeni üretimin satılamadığını kanıtlar nitelikte.

Kirayı Ödemek Yetmiyor: Yargıtay’dan Emsal "Yan Gider" ve Tahliye Kararı!
Kirayı Ödemek Yetmiyor: Yargıtay’dan Emsal "Yan Gider" ve Tahliye Kararı!
İçeriği Görüntüle

"Ekonomiye Tek Bir Tuğla Eklenmiyor"

Rakamlar incelendiğinde, piyasadaki hareketliliğin %66 oranında ikinci el konut satışlarından kaynaklandığı görülüyor. Ancak uzmanlara göre bu tablo yanıltıcı bir canlılık sunuyor. İkinci el piyasasındaki bu dominasyon, ekonomide yeni bir değer yaratılmadığına, sürecin sadece "servet transferinden" ibaret olduğuna işaret ediyor.

Piyasayı ayakta tutan ana motivasyonun yatırımcı iştahı değil, ev sahiplerinin nakit ihtiyacı ve düşük kira getirileri nedeniyle mülkten çıkış yapma isteği olduğu belirtiliyor. Konutu elde tutmanın rasyonel gerekçeleri ortadan kalkarken, vatandaş zorunlu satışa yöneliyor.

İnşaatın Domino Etkisi: 20 Sektör Daralıyor

Yeni konut satışlarındaki sert düşüş, sadece müteahhitleri değil, inşaata bağlı 20'den fazla alt sektörü de vurmuş durumda. Demir-çelikten çimentoya, seramikten mobilyaya kadar uzanan tedarik zinciri, yeni projelerin satılamaması nedeniyle daralma sürecine girdi. Sektör temsilcileri, "Konut üretiminin satılamadığı bir ortamda sanayinin çarkları da yavaşlıyor" uyarısında bulunuyor.

Kredili Satışlar "Yok" Hükmünde

Verilerin en çarpıcı kısımlarından biri de ipotekli satışlarda görülüyor. Toplam satışlar içinde %14'e kadar gerileyen ipotekli satış payı, "krediyle konut alma devrinin kapandığını" resmediyor.

Yüksek faiz oranları,

Bankaların kredi musluklarını kısması,

Hanehalkının eriyen borçlanma kapasitesi,

finansman sisteminin tamamen durmasına neden oldu. Konuta erişilebilirliğin ortadan kalkması, sektörün tabanındaki talep zeminini çökertmiş durumda.

Veri Karartması Gerçeği Gizleyemiyor

TÜİK verilerinin konut tipi (2+1, 3+1), fiyat aralığı ve lüks-orta segment ayrımı yapılmadan sunulması, tablonun netleşmesini zorlaştırsa da piyasa dinamikleri gerçeği haykırıyor. Satılan ikinci el stokun büyük kısmının orta ve orta-alt segmente ait olması, orta sınıfın gelir kaybı ve borç baskısı altında evini elden çıkardığını gösteriyor.

Konut Piyasası Duraksamada Değil, Krizde

Ekim 2025 tablosu özetle şunu söylüyor: Türkiye konut piyasasında üretim zinciri kırılmış, finansman kanalları tıkanmış ve talep dibi görmüştür. Konutun yatırım aracı olmaktan çıktığı bu dönem, sektör tarihinin en derin yapısal krizlerinden biri olarak kayıtlara geçiyor.

Krizin Anatomisi

Aşağıdaki tablo, mevcut durumu okuyucularınız için özetleyebilir:

Gösterge Durum Anlamı
İlk El Satışlar %33 (Düşük) Üretim çöküyor, sanayi daralıyor.
İkinci El Satışlar %66 (Yüksek) Yeni değer yok, zorunlu el değiştirme var.
Kredi Oranı %14 (Kritik) Finansman kanalı kapalı, erişim imkansız.
Yatırım Algısı Negatif Kira getirisi eridi, yatırımcı kaçıyor.