Ruhsat Sayısında 19 Çeyreğin Dibine Gelindi
Belediyeler tarafından yılın ilk çeyreğinde ruhsat verilen bir daireli binaların (müstakil yapılar) sayısı 7 bin 473 olarak açıklandı. Bu yapılara ait toplam yüzölçümü ise yaklaşık 1.5 milyon metrekare seviyesine geriledi. Böylece son 19 çeyreğin en düşük seviyeleri görüldü.
- Bir önceki çeyreğe göre daire sayısında %50
- Geçen yılın aynı dönemine göre ise %30 oranında düşüş yaşandı.
Pandemide Zirve Yapmıştı
Müstakil konut ruhsatlarının en yoğun verildiği dönem, 2023 yılının son çeyreği olmuştu. O dönemde 18 bin 646 daire için ruhsat düzenlenmiş, yüzölçümü ise yaklaşık 4.4 milyon metrekareye ulaşmıştı. Ancak, pandemi etkisinin azalması ve ekonomik zorlukların artmasıyla bu yapı türüne olan ilgi giderek düştü.
Payı Giderek Azalıyor
Pandemi sonrası dönemde yapı ruhsatlarında müstakil evlerin payı ikinci sıraya kadar yükselmişti. Ancak bu yılın ilk çeyreğinde bu oran %5.8 olarak gerçekleşti. Oysa geçtiğimiz yıllarda bu pay %9’un üzerine çıkmıştı. En yüksek yüzölçüm payı her zaman olduğu gibi yine apartmanlar olarak tanımlanan, iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalara ait.
Genel Konut Üretimi de Düşüşte
Sadece müstakil konutlarda değil, genel konut üretiminde de ciddi düşüş dikkat çekti. Yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre:
- Yapı ruhsatı verilen bina sayısı %21.3,
- Daire sayısı %18.7,
- Toplam yüzölçüm ise %24.7 oranında azaldı.
Bu dönemde toplam 22 bin 502 bina ve 143 bin 626 daire için yapı ruhsatı düzenlendi. Ruhsat verilen binaların toplam yüzölçümü 27 milyon metrekare, bunun 14.8 milyon metrekaresi konutlara ait.
Üretim İhtiyacın Gerisinde
Konut üretimi sadece ruhsat cephesinde değil, iskan (yapı kullanma izin belgesi) aşamasında da düşüş yaşadı. İlk çeyrekte:
- İskan verilen bina sayısı %28,
- Daire sayısı %25.8,
- Yüzölçüm ise %31 azaldı.
Belediyeler bu dönemde 130 bin 143 daire için iskan belgesi düzenledi. Sektör temsilcileri, Türkiye genelinde yıllık 750-800 bin konut ihtiyacı olduğunu vurgularken, son yıllarda üretimin bu ihtiyacın gerisinde kaldığını ve arzda tehlike çanlarının çalmaya başladığını ifade ediyor.