Uzmanlara göre bu yeni yaşam modeli, bir yandan kentte dayanışma kültürünü güçlendirme potansiyeli taşırken, diğer yandan toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor.

Kiralar Artıyor, Aidiyet Zayıflıyor

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Dr. Berat Dağ, enflasyon, döviz kuru, çarpık kentleşme ve deprem riskinin kiraları daha da artırdığını vurguladı. Dağ’a göre bu süreç, kentte aidiyet ve güven duygusunu zayıflatırken bireysel özgürlüklerden ödün verilen yeni yaşam modellerini dayatıyor.

“Konutun yatırım aracına dönüşmesi, toplumsal adaletsizliğin daha kurumsal bir hale geldiğini gösteriyor. Kentin çoğunluğu, sürekli kötüleşen şartlarda kent hakkına ulaşmaya çalışıyor.” – Dr. Berat Dağ

Paylaşımlı Evlerin Yükselişi

Artan maliyetler nedeniyle tek başına ev kiralamak neredeyse imkânsız hale geldi. Özellikle öğrenciler, gençler ve beyaz yakalılar için paylaşımlı evler zorunlu bir çözüm haline gelirken, bu yaşam biçimi mahremiyetten ödün vermeyi gerektiriyor.

Bununla birlikte, kent yalnızlığına karşı yeni bir dayanışma biçimi de doğuyor. Dr. Dağ’a göre paylaşımlı evler, geleneksel aile yapısının mutlak konumunu sarsarak yeni bir “kent kolektifliği” için kurucu bir rol üstlenebilir.

Mekânsal Ayrışma Derinleşiyor

Barınma krizi, İstanbul’da sosyal sınıflar arası mekânsal ayrışmayı hızlandırıyor. Kent merkezleri giderek yüksek gelir gruplarının yaşadığı alanlara dönüşürken, dar gelirli kesimler çeperlere itiliyor. Bu durum, toplumsal güveni ve sınıflar arası etkileşimi zayıflatıyor.

Paylaşımlı Evlerin Hukuki Boyutu

Paylaşımlı evlerde hukuki statü genellikle belirsiz.

  • Asıl kiracı kontratta adı geçen kişi olup ev sahibine karşı tüm sorumluluğu taşır.

  • Ev arkadaşı (alt kiracı) ise genellikle sözleşmede yer almaz ve hukuki güvenceden yoksundur.

Uzmanlar, olası anlaşmazlıkları önlemek için tüm ev arkadaşlarının kontrata dahil edilmesini veya yazılı bir “alt kiralama sözleşmesi” yapılmasını öneriyor.

Dünyada Co-Living Trendleri

İstanbul’daki kriz küresel ölçekte de gözleniyor. Londra, Berlin, New York ve Hong Kong gibi metropollerde gençler, profesyonel şirketler tarafından yönetilen “co-living” adı verilen yeni nesil ortak yaşam alanlarını tercih ediyor. Bu model, bireylere özel odalar sunarken mutfak, salon, spor salonu gibi ortak alanlarda sosyalleşme imkânı tanıyor.

Alternatif Çözümler: Kooperatif ve Kolektif Konut

Barınma sorununa karşı farklı ülkelerde geliştirilen modeller de dikkat çekiyor:

TOKİ’den Borç Bitirme İndirimi
TOKİ’den Borç Bitirme İndirimi
İçeriği Görüntüle
  • Konut kooperatifleri: Kâr amacı gütmeyen, ortak mülkiyet esasına dayalı düşük maliyetli barınma modeli.

  • Co-housing (kolektif konut): Her ailenin özel yaşam alanına sahip olduğu, ancak geniş sosyal alanların paylaşıldığı dayanışma odaklı yaşam biçimi.

Psikolojik Etkiler: Yalnızlıktan Dayanışmaya

Paylaşımlı yaşam, bireyler üzerinde ikili etkiler yaratıyor. Mahremiyetin azalması stres ve uyumsuzluklara yol açabilirken, diğer yandan kent yalnızlığına karşı bir sosyal güvence sağlayarak aidiyet duygusunu güçlendirebiliyor.