Sekiz yıl önce, gayrimenkul sektörünün önde gelen temsilcilerinden biriyle yapılan sohbette sarf edilen söz bugün hâlâ akıllarda: “Türk halkı tapu aşığıdır.” Gerçekten de uzun yıllar boyunca mülkiyet sahibi olmak, Türk toplumunda bir güvence ve prestij unsuru olarak kabul edildi. Ancak son dönemde yaşanan ekonomik gelişmeler, bu güçlü bağda bir çözülmeye işaret ediyor.
Geçtiğimiz hafta aynı sektör temsilcisiyle yeniden bir araya gelen uzman gazeteci, “Tapu aşkı devam ediyor mu?” sorusuna artık daha farklı bir yanıt veriyor: Evet, aşk tamamen bitmiş değil ama her geçen gün soğuyor.
Konut Talebi Hâlâ Var Ama Yabancı Yatırımcı Yok
Konut piyasasını canlı tutan en önemli unsurlardan biri olan talep, Türkiye’de hâlâ güçlü. Yeni evlenen çiftler, boşanan bireyler, hane bölünmeleri derken her yıl önemli bir konut ihtiyacı oluşuyor. Ancak geçmişte piyasayı canlandıran yabancı yatırımcılar artık ortalıkta yok. Dahası, yerli yatırımcı da rotasını yurt dışına çevirmiş durumda.
Faizler Alım Gücünü Zorluyor
Konut alımının önündeki en büyük engel ise yüksek faiz oranları. Uygun koşullarda krediye erişim mümkün olmadığında, en temel ihtiyaç bile erteleniyor. Uzmanlar, “Faizler düşünce talep yaratılır, ama faiz yüksekse var olan talep bile kaybolur” diyor.
Güven Eksikliği Kararları Öteliyor
Konut almak uzun vadeli ve ciddi bir karar. Ekonomik ve politik belirsizlikler bu kararı doğrudan etkiliyor. Sekiz yıl önce olduğu gibi bugün de bir güven ortamı olmadığında, konut alımı ilk ertelenen harcama kalemlerinden biri oluyor.
Yatırım Cazibesi Azaldı
Konut, yalnızca barınma değil aynı zamanda bir yatırım aracı. Ancak kira gelirleri ile maliyetin karşılanma süresi giderek uzuyor. Özellikle geçtiğimiz dönemde uygulanan yüzde 25’lik kira artış sınırlaması, ev sahibi-kiracı ilişkilerini zorladı. Bu da konutu yatırım aracı olarak cazip olmaktan uzaklaştırdı.
Arsa Maliyeti Alarm Veriyor
Konut fiyatlarını yukarı çeken en önemli etkenlerden biri de arsa maliyeti. Avrupa’da ve birçok gelişmiş ülkede bu oranın toplam maliyetin yüzde 5-10’u civarında olduğunu belirten sektör temsilcileri, Türkiye’de bu payın yüzde 50’ye ulaştığını vurguluyor. Bu oran, konut üreticileri için hem rekabeti zorlaştırıyor hem de nihai fiyatların erişilebilirliğini düşürüyor.
Tapu Aşkı Zayıflıyor ama Bitmiyor
Tüm bu gelişmelere rağmen tapu sahibi olmak hâlâ birçok kişi için önemli bir hedef. Ancak eskisi gibi kolay değil. Bugün; yüksek inşaat ve finansman maliyetleri, belirsiz ekonomik ortam, daralan alım gücü ve güven sorunları nedeniyle konut alımı daha zor, daha riskli ve daha pahalı hale geldi.