Evlerine giremeyen yüzlerce mağdur, "DASK veya konut sigortam bu zararı öder mi?" sorusunun cevabını arıyor. Uzmanlar, cevabın çoğu durumda "hayır" olduğunu belirtiyor.
Türkiye'de bina güvenliği, sadece deprem anında değil, sıradan günlerde de kritik bir gündem maddesi haline geldi. Durduk yerde çatlayan kolonlar, zemin sorunları nedeniyle kayan yapılar ve tedbir amaçlı boşaltılan binalar, mülk sahiplerini sigorta poliçeleriyle baş başa bıraktı. Ancak sigorta dünyasının kuralları bu konuda çok net: Hasarın kaynağı, poliçenin kaderini belirliyor.
İşte 6 kritik soruda, sigorta şirketlerinin ve DASK'ın bu yeni nesil bina hasarlarına yaklaşımı:
1. DASK Sadece Depremi Öder
En temel kural, Zorunlu Deprem Sigortası'nın (DASK) adında gizli. DASK, yalnızca ve yalnızca deprem ve depremden kaynaklanan (yer kayması, tsunami, yangın vb.) hasarları teminat altına alır.
Kocaeli'de yaşanan 7 katlı binanın çökme nedeni olarak "zemin sorunları" tespit edilirse, DASK mağdurlara herhangi bir ödeme yapmaz. Uzmanlar, "Eğer bu çökmenin birkaç gün önce Sındırgı'da yaşanan 6.1'lik depremin artçı etkisiyle olduğu kanıtlansaydı, ancak o zaman DASK devreye girerdi" diyor. Özetle, depremle bağı kurulamayan hiçbir hasar DASK kapsamında değildir.
2. Konut Sigortası 'Durduk Yere' Çökmeyi Kapsamaz
DASK'ın ödemediği noktada gözler özel konut paket poliçelerine çevriliyor. Bu poliçeler yangın, sel, fırtına, taşıt çarpması gibi çok daha geniş riskleri kapsasa da, "binanın zemininden dolayı" veya "durduk yere" çökmesi genellikle teminat dışıdır.
Sigorta şirketleri, bu durumu DASK ile benzer bir mantıkla ele alır. Ancak, eğer binanın çökme nedeni poliçede açıkça belirtilen bir risk olan "yer kayması" olarak tespit edilirse ve bu teminat poliçede varsa (genellikle standart paketlerde bulunur), o zaman sigorta şirketi zararı karşılar.
3. 'Tedbir Amaçlı' Boşaltmada Para Ödenmez
Vatandaşın en çok kafasını karıştıran konu ise henüz yıkılmamış ancak risk şüphesiyle boşaltılan binalar. Binada bir risk (yangın, deprem, sel) gerçekleşmediği için sigorta süreci de başlamaz.
Binanız tedbir amaçlı boşaltılmış, otellere yerleştirilmiş ve hatta devletten kira yardımı alıyor olsanız bile, DASK, konut sigortası veya eşya sigortanızdan herhangi bir hasar talep edemezsiniz. Süreç, binalardan alınacak karot örneklerinin sonucuna bağlıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı "riskli değil" derse oturum devam eder, sigortalar da geçerliliğini korur.
4. Komşu İnşaatın Zararını Sizin Sigortanız Ödemez
Şehirlerde sıkça yaşanan bir diğer sorun da bitişik nizamda yürütülen inşaat faaliyetleri. Eğer yan parseldeki temel kazısı veya kepçe çalışması sizin binanızda çatlağa ya da istinat duvarınızın çökmesine neden olursa, kendi DASK veya konut sigortanız bu hasarı karşılamaz.
Bu durumda sorumluluk tamamen zararı veren inşaat firmasındadır. O firmanın (zorunlu olmayan) "İnşaat Sigortası" varsa zararınız oradan karşılanır. Eğer sigortaları yoksa (ki küçük inşaatlarda bu yaygındır), geriye kalan tek yol hukuk mücadelesi vererek zararı müteahhitten talep etmektir.
5. Bina Riskliyse Ne Yapmalı? (Prim İadesi)
Binanız kendiliğinden hasar görmüş, oturulmasına izin verilmiyor veya "riskli yapı" ilan edilmişse sigortadan para alamazsınız. Ancak bu durumda yapmanız gereken önemli bir hamle var:
Zararınızı karşılamayan DASK ve konut sigortası poliçeleriniz için derhal kurumlara başvurun. Poliçelerinizi iptal ettirerek, o tarihten itibaren (geriye dönük değil) kalan sürenin primlerini iade alabilirsiniz.
6. 'Riskli Binaya' Zaten Sigorta Yapılmıyor
Peki, binamız "riskli alanda" veya "hasarlı" olarak biliniyorsa sigorta yaptırabilir miyiz? Cevap yine "hayır". DASK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile entegre çalışır. Sistem, yapısal hasarı olan veya riskli ilan edilen binalara poliçe düzenlenmesine izin vermez. Tek istisna, binada resmi olarak "güçlendirme" yapılması ve bunun sisteme işlenmesidir. Ancak bu durumda sigorta kapıları tekrar açılır.







