Devletin Gelir Kaynağı Güçlenecek
Vergiler, devletin en önemli gelir kalemi. Emlak rayiç bedellerindeki artış sayesinde devlet, hem tapu harçlarından hem de emlak vergilerinden ciddi bir ek gelir elde edecek. Bir başka deyişle, bu düzenleme ile devlet “bir taşla iki kuş” vurmuş olacak.
Artışa İtiraz Yolu Açık
Türkiye gibi yüksek enflasyonist bir ekonomide rayiç değerlerin artması kaçınılmaz olsa da, bu yılki sıra dışı artış oranlarına karşı haklı tepkiler yükseliyor.
Taşınmaz sahipleri, 7 Eylül 2025 tarihine kadar ilgili takdir komisyonu kararına Vergi Mahkemeleri’nde dava açarak itiraz etme hakkına sahip. Ancak tek başına dava açmak yeterli değil; itirazların sağlam argümanlarla desteklenmesi gerekiyor.
Yüksek mahkeme kararları incelendiğinde, komisyonların yalnızca emlak ilanlarını baz alarak yaptığı artışların mahkemelerce iptal edildiği görülüyor. Bu nedenle, komisyonun değerlendirme yöntemlerinin yanlış veya yetersiz olduğunu ortaya koymak, davalarda en kritik unsur olarak öne çıkıyor.
İmece Usulü Dava: Riski Azaltan Çözüm
Elbette dava açmanın da riskleri var. Davanın reddi halinde, hazineye karşı avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin ödenmesi söz konusu. Ancak hukukçular, bu noktada imece usulüyle hareket edilmesini öneriyor.
Bir mahallede, tek bir taşınmaz üzerinden dava açıldığında ve mahkeme kararı iptal yönünde çıktığında, aynı mahalledeki tüm taşınmazlar bu karardan yararlanabiliyor. Böylece masraflar paylaşılırken riskler de en aza indirilebiliyor.
Bu yöntem, toplumumuzda köklü bir geçmişe sahip olan imece kültürünün modern bir yansıması olarak görülüyor. Mahalle dayanışması ile organize edilen bu yol, yüksek maliyetli ve riskli davaları daha yönetilebilir hale getirebilir.
2026’da Yüksek Vergiler Kapıda
Sonuç olarak, mahallelerin birlik olup harekete geçmemesi halinde, 2026 yılında emlak vergilerinde rekor artışlar ve tapu devirlerinde yüksek harçlar kaçınılmaz görünüyor.