Aktaş, bu grubun kira yükünün diğer kesimlere göre çok daha ağır olduğunu vurgulayarak şu bilgileri paylaştı:
Türkiye genelinde kirada oturanların oranı yüzde 28 iken, en yoksul yüzde 21’lik kesimde bu oran 36,7.
Türkiye genelinde kendi evinde oturanların oranı yüzde 56,1 iken, en yoksul kesimde bu oran yüzde 45,8’e geriliyor.
Yani 17,8 milyon kişinin yaklaşık 6,5 milyonu kirada yaşıyor.
“TÜFE kiradaki yükü yansıtmıyor”
TÜİK verilerine göre enflasyon sepetinde kiraların ağırlığı yüzde 6,8 olarak hesaplanıyor. Ancak bu oran, kiracıların tüm toplum içindeki payı olan yüzde 28 üzerinden belirleniyor. Aktaş, bu yöntemin özellikle düşük gelirli kesimlerin yaşadığı gerçek kira yükünü yansıtmadığını savundu.
“Eğer asgari ücretle geçinen bir hane gelirinin yüzde 50’sini kiraya ayırıyorsa, bu 11 bin liraya denk geliyor. Bugün Anadolu’nun küçük ilçelerinde bile bu fiyata kiralık ev bulmak zor, büyük şehirlerde ise neredeyse imkânsız. Bu yüzden yoksul kesimin TÜFE’ye yönelik eleştirisi haklıdır” dedi.
Barınma sorunu giderek ağırlaşıyor
Aktaş’ın değerlendirmesi, dar gelirli vatandaşların neden kira yükünden en çok şikâyet eden kesim olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Büyük şehirlerdeki yüksek kira artışları, özellikle asgari ücretle geçinen milyonlarca vatandaşın bütçesini zorluyor.
