Türkiye’de gayrimenkul satışlarında en sık kullanılan yöntemlerden biri, noterde vekaletname düzenleyerek işlem yapılması. Özellikle şehir dışında yaşayan ya da sağlık sorunları nedeniyle tapu müdürlüğüne gidemeyen mal sahipleri, satış yetkisini güvendikleri kişilere devrediyor. Ancak uzmanlara göre, yanlış düzenlenmiş bir vekaletname mal kaybına yol açabiliyor.
Sınırsız Yetki En Büyük Risk
Gayrimenkul hukukçuları, “Her türlü işlem yapmaya yetkilidir” şeklinde verilen genel vekaletnamelerin en riskli olanı olduğuna dikkat çekiyor. Böyle bir belgeyle vekil kişi, mal sahibinin izni olmadan taşınmazı satabilir, satış bedelini tahsil etmeden devri gerçekleştirebilir.
Vekaletnamede Satış Bedeli Belirtilmeli
Uzmanlar, vekaletnamede taşınmazın açık adresinin yazılması ve asgari satış bedelinin belirtilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu sayede taşınmazın değerinin çok altında bir satış yapılmasının önüne geçiliyor.
Süre Sınırı Konulmalı
Belirsiz süreli vekaletnameler yıllarca geçerli kalabiliyor. Hukukçular, bu durumu önlemek için vekaletnamelere mutlaka süre sınırı eklenmesini öneriyor.
Bankadan Tahsilat Şartı
Son yıllarda artan dolandırıcılık olayları nedeniyle, satış bedelinin bankadan tahsil edilmesi şartının da vekaletnamelere yazılması tavsiye ediliyor. Böylece elden ödeme riski ortadan kalkıyor.
Yargıtay Kararları Yol Gösteriyor
Yargıtay’ın emsal kararlarına göre, kötü niyetli vekillerin yaptığı satış işlemleri çoğu zaman iptal edilemiyor. Mahkemeler, “Noterde yetki verilmişse, yapılan satış geçerlidir” ilkesini esas alıyor. Bu nedenle vekaletname hazırlanırken atılan her imza kritik önem taşıyor.
Uzman Görüşü
Gayrimenkul hukuku uzmanı Av. Ayşe Demir, “Vekalet vermek güven ilişkisidir ancak tek başına güven yeterli değildir. Noterde düzenlenen vekaletnameler, açık, sınırlı ve koruyucu ifadelerle hazırlanmazsa büyük maddi kayıplara yol açabilir” uyarısında bulundu.