Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada, arsa sahibi İ., mülkiyetindeki taşınmazda bulunan daireyi izinsiz kullandığı gerekçesiyle E.’ye karşı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulundu. Mahkeme davayı kabul etti.
Dosya kapsamında; arsa sahibi ile yüklenici şirket arasında 1997’de imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapılan binadan, yüklenici tarafından E.’ye 2002 yılında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle 7 numaralı dairenin satıldığı, E.’nin bu daireyi kullandığı ortaya çıktı. Ancak E.’nin açtığı tapu iptal ve tescil davası 2009’da kesin olarak reddedildi.
Yargıtay, bu süreçte önemli bir değerlendirme yaptı:
-
Ecrimisil, ancak kötü niyetli zilyetten talep edilebilir.
-
E.’nin daireyi teslim alıp kullanmaya başladığı dönemde iyi niyetli olduğu, zira daireyi yüklenici ile yaptığı sözleşmeye dayanarak edindiği kabul edildi.
-
Bu nedenle, tapu davasının reddi 2009’da kesinleşene kadar kötü niyetli sayılamayacağı belirtildi.
Sonuç olarak Yargıtay, elatmanın önlenmesi talebini yerinde bulurken, ecrimisil talebinin reddedilmesi gerektiğine hükmetti ve yerel mahkeme kararını bozdu.
Kararın Önemi
Bu karar, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde yaşanan uyuşmazlıklarda, yüklenici aracılığıyla taşınmaz edinen üçüncü kişilerin haklarının korunması bakımından dikkat çekici. Özellikle iyi niyetli kullanımın sınırları ve ecrimisil talebinin hangi şartlarda kabul edileceği açısından emsal teşkil ediyor.