Öncelikle belirtelim ki, miras yoluyla geçen gayrimenkuller için ödenecek vergi, gayrimenkulün cinsine ve mevkiine göre değişiyor. Bu nedenle sabit bir oran söz konusu değil. Günümüzde vergi hesaplamaları, 2.400.000 TL’lik bir muafiyet sınırı üzerinden başlıyor ve %1, %3, %5 gibi dilimlere göre belirleniyor. Yani, net bir oran vermek için taşınmazın yeri, değeri ve türü gibi ayrıntılı bilgilere ihtiyaç duyuluyor.
Peki, “Geriye dönük vergi çıkar mı?” sorusunun yanıtı ne? Eğer miras kalan taşınmaz, geçmişte de vergiye tabi bir nitelikteyse ve o dönemlerde beyan edilmediyse, geçmiş yıllara ait vergi borcu mirasçılara yansıtılabilir. Bu borç da yasal mirasçılar arasında, miras payları oranında bölüştürülür.
Miras kalan malların kardeşler arasında nasıl paylaşılacağı da önemli bir konu. Eğer taşınmazlar bölünebilir nitelikteyse, taraflar arasında bir uzlaşma ile paylaşım yapılabilir. Ancak anlaşmazlık yaşanıyorsa, çözüm “ortaklığın giderilmesi davası” ile mahkeme yoluyla sağlanır. Tarla gibi bölünemez taşınmazlarda ise mahkeme, taşınmazın satılmasına karar verir ve elde edilen gelir mirasçılar arasında paylaşılır.
Elbette, burada önemli bir diğer soru da şudur: “Bu taşınmazlar yıllardır kimlerin elindeydi, neden şimdi gündeme geldi?” Eğer arada geçen sürede bir ihtilaf yaşanmadıysa ve taraflar anlaşabiliyorsa, paylaşım süreci çok daha kolay ilerleyecektir. Zira her işin ihtilafsız ve sulh yoluyla çözüme kavuşması her zaman en sağlıklı yoldur.