Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Eylül ayına ilişkin konut satışı istatistiklerini yayımlayarak gayrimenkul piyasasının son durumunu gözler önüne serdi. Açıklanan rakamlar, konut piyasasında hareketliliğin sürdüğünü gösteriyor.

Konut Satışları Yüzde 6,9 Arttı: İstanbul Yine Zirvede

TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışı sayısı, Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 6,9'luk önemli bir artışla 150 bin 657 seviyesine yükseldi.

Konut satışlarında illerin sıralaması ise değişmedi:

Şehir Satış Adedi (Eylül 2025)
İstanbul 24.119
Ankara 13.417
İzmir 8.544

İstanbul, 24 bin 119 adet satışla Eylül ayında en çok konutun satıldığı şehir olma unvanını korurken; Ankara ve İzmir bu metropolü yakından takip etti.

Konut Fiyatlarının Düşmesi Hayal!
Konut Fiyatlarının Düşmesi Hayal!
İçeriği Görüntüle

Öte yandan, konut satış sayısının en az olduğu şehirler ise sırasıyla 70 adet ile Ardahan, 117 adet ile Bayburt ve 142 adet ile Tunceli oldu.

Dokuz Aylık Rekor: Yılın Üçte İkisi Geride Kaldı

Sadece Eylül ayı değil, yılın genel performansı da dikkat çekici. Açıklanan verilere göre, Ocak-Eylül dönemindeki toplam konut satışları da geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 19,2 artışla 1 milyon 128 bin 727 şeklinde gerçekleşti. Bu artış oranı, konut talebindeki yüksek seyrin devam ettiğini kanıtlıyor.

Ekonomist Cibre'den Çarpıcı İddia: "İhtiyaçtan Satıyorlar"

Konut piyasasındaki bu yüksek hareketlilik, uzmanların ve ekonomistlerin de odağında yer alıyor. Ekonomist İris Cibre, resmi X (eski adıyla Twitter) hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, satışların ardındaki asıl motivasyona dair çarpıcı bir yorumda bulundu.

Cibre, yoğun satışların büyük bir kısmının ikinci el konutlarda gerçekleştiğini ve fiyat artışlarının hala enflasyonun altında kaldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Yoğun satışlar 2. el ve fiyat artışı hala enflasyonun altında. Çünkü, ihtiyaçtan satıyorlar. Kredi kapatıyorlar."

Ekonomistin bu yorumu, piyasada konut satışlarının yatırım amaçlı bir zenginleşme değil, yüksek borçluluk ve artan hayat pahalılığı nedeniyle likidite sağlama amaçlı "zorunlu satışlar" olduğu tezini güçlendiriyor.