EMLAK GÜNDEMİ

Yabancıya Ait Mülk Sayısı 341 Bini Aştı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın son verileri, Türkiye'nin gayrimenkul sahipliği istatistiklerini gözler önüne serdi. Ülke genelinde 56 milyonu aşkın kişinin adına tapu kaydı bulunurken, yabancı yatırımcıların Türkiye'deki mülk sayısı 341 bine ulaştı. İşte il il gayrimenkul karnesi ve dijitalleşen tapu sisteminin detayları...

Türkiye'de gayrimenkul, vatandaşların en önemli yatırım aracı olma özelliğini koruyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye genelinde 56 milyon 444 bin 163 kişinin adına kayıtlı en az bir tapu bulunuyor. Bu devasa rakam, ülke nüfusunun büyük bir bölümünün gayrimenkul ile doğrudan bağı olduğunu ve mülkiyet kültürünün gücünü kanıtlıyor.

Yabancı Yatırımcının Rotası: Güneş ve Metropol

Gayrimenkul piyasasının global hareketliliği de verilere yansıdı. Türkiye'de yabancı gerçek kişilere ait taşınmaz sayısı 341 bin 470’e yükseldi. Yabancıların alım tercihlerinde "turizm" ve "ticaret" aksı belirleyici oldu.

Yabancı mülkiyetinin en yoğun görüldüğü iller sıralamasında zirveyi turizmin başkenti Antalya ve megakent İstanbul paylaştı. Bu illeri sırasıyla;

Muğla,

Mersin,

Aydın,

Ankara takip etti.

Yabancıların gayrimenkul sepetinde ise ağırlıklı olarak konut projeleri ve turizm amaçlı tesisler yer alıyor.

Devasa Envanter: 25 Milyona Yakın Bağımsız Bölüm

Kentsel dönüşüm projeleri ve yeni yapılaşma süreçleriyle birlikte Türkiye'nin taşınmaz envanteri de hızla büyüyor. Bakanlık verilerine göre ülke genelinde;

59 milyon 374 bin 687 parsel,

24 milyon 964 bin 185 bağımsız bölüm (daire, dükkan vb.) kayıt altına alınmış durumda.

Tapuda "Dijital Devrim" Dönemi

Rakamların büyümesiyle birlikte işlem güvenliği ve hızı da teknolojiyle destekleniyor. Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) ve Web Tapu uygulamaları, bürokrasiyi dijital ortama taşıdı.

Vatandaşlar artık taşınmazlarına ait tüm detaylara internet üzerinden anlık olarak erişebiliyor. Satış işlemleri, ipotek tesisi veya yetkilendirme gibi süreçler dijital ortamda başlatılarak tapu dairelerindeki bekleme süreleri minimize ediliyor. Bu dijitalleşme hamlesi, mülkiyet kayıtlarının çok daha şeffaf, hızlı ve güvenli bir şekilde yönetilmesine olanak sağlıyor.