10 Yılda Derin Değişim: Barınmadan Yatırıma
Son on yılda konut piyasasında yaşanan değişim sadece fiyatlarla sınırlı kalmadı. Yüksek enflasyon, pandemi, deprem gibi sosyal ve ekonomik şoklar; barınma biçimlerinden yatırım alışkanlıklarına kadar pek çok alanda köklü dönüşümlere yol açtı. EVA Gayrimenkul Değerleme Koordinatörü Serkan Bal, konutun artık sadece bir barınma ihtiyacı değil, enflasyona karşı bir koruma aracı olarak da görüldüğünü belirtiyor. Bu durum, özellikle büyükşehirlerde kiracılık oranlarının artmasına ve erişilebilir konut talebinin zayıflamasına neden oldu.
Uzaktan Çalışma Umudu Yeniden Gündemde
Pandemi döneminde yaygınlaşan uzaktan çalışma sistemi, büyükşehirlerden Anadolu’ya yönelimi desteklemişti. Ancak ofise dönüş süreciyle birlikte bu eğilim tersine döndü. Göçün yeniden büyükşehirlere kayması, kira fiyatları üzerindeki baskıyı artırdı. EVA’nın analizine göre, uzaktan çalışmayı teşvik edecek yeni düzenlemeler ve işveren destekleri, şehirlerdeki kira krizini hafifletmek adına stratejik öneme sahip.
Stok Fazlası Var Ama Talep Uyuşmuyor
Satılamayan konut stoku ise arz fazlasından çok daha fazlasını gösteriyor. Bal’a göre; stoklardaki artış, yanlış lokasyonlar, hatalı fiyatlandırmalar ve finansmana erişim engellerinden kaynaklanıyor. Konut piyasasında teknik anlamda bir talep bulunsa da, bu talep ile sunulan projeler arasında ciddi bir uyumsuzluk söz konusu.
Çözüm Sosyal Konut ve Bölgesel Planlamada
Gelecek dönemde sosyal konut projeleri, bölgesel planlama, uygun faizli krediler ve kira destek sistemleri daha fazla önem kazanacak. Serkan Bal, konut piyasasında sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için sadece arz yönlü değil, aynı zamanda sosyal ve finansal boyutları dikkate alan politikaların hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bal, “Konutun niteliği, hedef kitlesi ve lokasyonu göz ardı edilerek yapılan her yatırım, zamanla atıl stoğa dönüşme riski taşır” uyarısında bulunuyor.