Türkiye’de miras hukuku davalarının büyük bir bölümünü, halk arasında mirastan mal kaçırma olarak bilinen muris muvazaası oluşturuyor. Genellikle ebeveynlerin, erkek çocuklarını kız çocuklarına üstün tutması veya son yıllarında yanında kalan çocuğa ödül vermek istemesiyle başlayan bu süreç, diğer mirasçıların hak kaybıyla sonuçlanabiliyor. Peki, babanız veya anneniz sağlığında evini bir kardeşinize veya üçüncü bir kişiye devrettiyse ne yapabilirsiniz? Tapuyu iptal ettirmek ve hakkınızı geri almak mümkün mü?
Satış Gibi Gösterilen Bağışlara Dikkat
Hukuken bir kişinin malını dilediği gibi satma özgürlüğü vardır. Ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, bu satış işleminin gerçek olması gerekir. Mirastan mal kaçırma davalarının temelinde; miras bırakanın (muris) aslında bağışlamak (hediye etmek) istediği gayrimenkulü, tapuda satış yapılmış gibi göstermesi yatar.
Hukukçular bu durumu şöyle özetliyor: Amaç bağışlamak, araç satış sözleşmesi. Eğer ortada gerçek bir para alışverişi yoksa ve amaç diğer mirasçıları mirastan mahrum bırakmaksa, bu işlem hukukumuzda "muvazaa" (danışıklı dövüş) olarak kabul edilir ve geçersiz sayılır.
Tapu İptal Davasını Kimler Açabilir?
En çok merak edilen konulardan biri de bu davayı kimlerin açabileceğidir. Sanılanın aksine, sadece saklı payı olan mirasçılar değil, miras hakkı zedelenen her yasal mirasçı bu davayı açabilir.
Evlatlıklar,
Yasal mirasçılar (eş, çocuklar, duruma göre kardeşler),
Atanmış mirasçılar
bu süreçte hak iddia edebilir. Ancak mirası reddedenler (reddi miras yapanlar) veya mirastan feragat sözleşmesi imzalayanlar bu davayı açamazlar.
Zamanaşımı Tuzağına Düşmeyin: Süre Sınırı Yok
Birçok mirasçı, Olayın üzerinden 10 yıl geçti, artık dava açamam düşüncesiyle haklarından vazgeçmektedir. Oysa Muris Muvazaası davalarında hak düşürücü süre veya zamanaşımı yoktur.
Miras bırakan vefat ettikten sonra, aradan 20 yıl geçmiş olsa bile, muvazaalı (hileli) bir işlem olduğunu öğrendiğiniz an dava açma hakkınız doğar. Yargıtay, kötü niyetli işlemleri zamanaşımı ile korumaz.
Mahkemede Mal Kaçırma Nasıl İspatlanır?
Bir tapu devrinin mal kaçırma olup olmadığını anlamak için mahkemeler şu kritik sorulara yanıt arar:
Para Hareketi Var mı? Tapuda satış gösterilen tarih ile uyumlu bir banka dekontu veya para transferi var mı?
Alım Gücü: Gayrimenkulü devralan kişinin (örneğin henüz öğrenci olan 18 yaşındaki torunun) o mülkü satın alacak maddi gücü var mıydı?
Fiyat Farkı: Tapuda gösterilen satış bedeli ile o günkü gerçek piyasa değeri arasında uçurum var mı?
Örf ve Adetler: Bölgesel olarak erkek çocuğa mal bırakma eğilimi var mı?
Bu unsurlar tanık beyanları ve bilirkişi raporlarıyla desteklendiğinde, tapunun iptali ve miras payları oranında mirasçılar adına tescili kararı verilebilir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İstisnası
Miras bırakan, yaşlılığında kendisine bakılması şartıyla bir mirasçısına mülk devredebilir. Eğer bakım borcu gerçekten yerine getirilmişse, bu işlem mal kaçırma sayılmayabilir. Ancak Yargıtay burada da bakımın gerçek olup olmadığını, miras bırakanın o bakıma muhtaç olup olmadığını ve devredilen malın değerinin bakım hizmetiyle orantılı olup olmadığını titizlikle inceler.
Miras hakkı anayasal bir mülkiyet hakkıdır. Eğer ebeveyninizin mal varlığının haksız şekilde el değiştirdiğini düşünüyorsanız, tapu kayıtlarını incelemek ve bir gayrimenkul hukuku uzmanından destek almak, sürecin ilk ve en önemli adımıdır.