Ölünceye kadar bakma sözleşmesi iki taraflı borç doğuran yani ivazlı bir sözleşmedir.
Bu sözleşme türünde bakım borçlusu, bakım alacaklısının hayatı boyunca ona bakmayı, bakımda gerekli özeni göstermeyi ve sözleşme çerçevesinde kararlaştırılan ihtiyaçlarını gidermeyi yükümlenmişken bakım alacaklısı karşı edim olarak malvarlığının tamamını veya bir kısmını bakım borçlusuna devretmeyi borcunu yükümlenir ya da devreder.
Sözleşme süresince sürekli edimleri ifa eden bakım borçlusu olduğu için; bakım alacaklısı, ona insani bir ilişkinin gerektirdiği şekilde davranmakla yükümlüdür.
Ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için bir mirasçı atanması olmasa dahi miras sözleşmesi şeklinde yapılması gerekmektedir.
O halde Medeni Kanun hükümlerince miras sözleşmesinin geçerliliği için öngörülen şekli şartlar ölünceye kadar bakım sözleşmesi içinde uygulanacaktır.
Miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, resmi vasiyetname şeklinde düzenlemesi gerekmektedir. Resmi vasiyetname, ise resmi memur tarafından iki tanığın katılmasıyla düzenlenir.
Ölünceye kadar bakım sözleşmesini düzenlemeye yetkili resmi memurlar, Noter, Sulh Hâkimi ve Tapu memurlarıdır.
Tapu memuru yalnızca konusu taşınmaz mallar olan ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlemeye yetkili iken Noter ve Sulh Hâkimi, konusu taşınır ve taşınmaz olan ölünceye kadar bakma sözleşmesini düzenleyebilir.
Sözleşmenin Tanzimi
Taraflar sözleşmeyi hazırlar ya da arzularını resmi memura bildirir. Sözleşme önceden hazırlanmamış ise resmi memur, sözleşmeyi hazırlar ve okuması için taraflara verir.
Akabinde sözleşme taraflarca okunup imzalanır. Memur, sözleşmeye tarih de düşerek imza eder. Sonrasında taraflar sözleşmeyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan ederler.
Tanıklar ise, tarafların son arzularına tanık olduklarını bu arzularının beyan edilmesinin kendi önlerinde yapıldığını ve tarafları tasarrufa ehil gördüklerini sözleşmeye yazarak veya yazdırarak imzalarlar.
Sözleşme içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu olmamakla birlikte bakım alacaklısı, sözleşmeyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur sözleşmeyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine bakım alacaklısı sözleşmenin son arzularını içerdiğini beyan eder.
Bu durumda tanıklar, hem bakım alacaklısının beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem sözleşmenin kendi önlerinde memur tarafından taraflara okunduğunu ve tarafların arzularını içerdiğini beyan ettiğini sözleşmeye yazarak veya yazdırarak bu beyanlarını imzalarlar.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlenirken dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da sözleşmeyi düzenleyen, resmi memur, tanıklar ve tarafların sözleşme düzenlenirken ve tamamlanıp imza edilirken bir arada olmalarıdır.
Sözleşme metni önceden hazırlansa bile, sözleşmenin imzalanması aşamasında sözleşmeye imza atan tarafların, aynı anda ve aynı yerde bulunup imza atması gerekmektedir.
Görevli Memurun, Tanıkların veya taraflardan birinin sonradan imza atması veya sözleşmeyi düzenleyen ve imzalayan memur ile onaylayıp imzalayan memurun farklı olması sözleşmeyi geçersiz hale getirir.
Medeni Kanunda düzenlenmiş bir diğer hususta yasal ipotek hakkıdır.
Bakım borçlusuna bir taşınmazını devretmiş olan bakım alacaklısı, haklarını güvence altına almak üzere, bu taşınmaz üzerinde satıcı gibi yasal ipotek tesis etme hakkına sahiptir.
Bakım alacaklısı, tapu kütüğüne, Tapu Sicili Tüzüğü’nün (TST) 11. maddesi gereğince yazılı şekilde başvurmak zorundadır.
Ayrıca bakım alacaklısı, TST’nin 12. maddesine göre de kanuni ipoteğin tescili için gereken belgeleri tapu memuruna vermelidir.
Bakım alacaklısı, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yüzünden kanuna göre bakmakla yükümlü olduğu kişilere karşı yükümlülüğünü yerine getirme imkânını kaybediyorsa, bundan yoksun kalanlar sözleşmenin iptalini isteyebilirler.
Hâkim, sözleşmenin iptali yerine, bakım borçlusunun ifa edeceği edimlerden mahsup edilmek üzere, bakım alacaklısının nafaka yükümlüsü olduğu kişilere nafaka ödemesine karar verebilir.
Saklı Paya Sahip Mirasçılar Varsa
Mirasçılar mahfuz hisseleri nedeniyle, bu miktarları aşan kısım için tenkis ve bakım alacaklısının alacaklılarının ise sözleşmenin iptali davası açma hakları saklıdır.
Bakım alacaklısının devrettiği malvarlığının değeri, elde ettiği ve edeceği bakım ve gözetim değerinden açık ve önemli miktarda fazla ise aradaki farkın tenkise tabi olduğu açıktır.
Mirasbırakanın gerçek arzusunun kendisine malvarlığını sözleşme yaptığı kişilere bağışlamak ve mirasçılardan mal kaçırmak olduğu hallerde muvazaa sebebiyle görünüşteki ölünceye kadar bakma sözleşmesi tarafların gerçek iradelerine uygun olmadığından bahisle geçersiz olacaktır.
Gerçek arzunun bağışlama sözleşmesi olduğu hallerde ise ölünceye kadar bakma sözleşmesi tapulu taşınmazlar bakımından şekil koşullarını taşımadığı için geçersiz sayılacaktır.
Yargıtay’a göre; mirasbırakanın akdetmiş olduğu ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığının tespiti için mirasbırakanın; sözleşme tarihindeki yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
İşlemin mali yönüne gelecek olursak;
Taşınmaz malların ölünceye kadar bakma akdine dayanarak devir ve iktisabında 492 sayılı Harçlar Kanuna ekli (4) sayılı Tarifenin 20/a pozisyonu uyarınca, taşınmaz malın genel beyan döneminde beyan edilen değerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanarak bulunacak değerden) az olmamak üzere beyan edilen değeri üzerinden, bakım borçlusu ve bakım alacaklısından binde 20 oranında tapu harcı tahsil edilir.
Kanuni İpotek Tesisi talebinde bulunulur ise; teminat gösterilecek miktar üzerinden binde 4,55 oranında harç ve binde 9,48 oranında damga vergisi tahsil edilir
Taşınmaz malın varsa veraset ve intikal vergisi ile vakıf taviz bedeli ilişiği kestirilir.
Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret tahsil edilir.
İçerik Anıl-Antonetti Hukuk Bürosu'ndan Alınmıştır...